Doktor doktor gezip de derdinize çare bulamadığınızda elde yapacak bir şey kalmıyor!!! Sıkıntınıza çözüm yolları belki hiç ummadığınız yerden gelecek? SAKIN ALDANMAYIN!!!
Modern tıbbın ürettiği çözüm yolları kanıta dayalıdır. Eğer rahatsızlığınız ile ilgili bir tedavi yöntemi size DOKTORUNUZ tarafından önerilmişse bu tedavi yöntemi bilimsel çalışmalarla fayda gösterdiği ispatlanmış, bununla ilgili çalışmalar tıp dünyasına duyurularak kabul görmüş ve bu yöntemi size öneren uygulayıcısı (tıp doktoru) tarafından faydası tecrübe edilmiştir. Doktorunuz sizin bu yöntemden fayda göreceğinize “daha önce yapılan çalışmalar ve uygulamalar neticesinde” inanmıştır. Ve muhtemelen sizi tedavi edecek, sağlığınıza kavuşturacaktır.
Bu uygulamalar yaşam şeklinizi değiştirmeye yönelik öneriler, ilaç tedavileri veya küçük yada büyük cerrahi girişimler olabilir. Yani aslında sıkıntınızla ilgili tıp doktorunuzun önerdiği “az az ama sık sık ye…”, “su tüketiminizi arttırmalısınız…” gibi önerilerle başınız ağrıdığı için önerdiği ancak sizin basit bir ilaç olarak gördüğünüz “apranax, parol, arveles, majezik…” gibi ilaçlar aslında ardında tecrübe ve birikimlerin tıp literatürü ile sentezi sonucu ortaya çıkan, ama artık halk tarafından kanıksandığı kulak arkası laflar olarak zihnimize yerleşmiştir.
İşte bu noktada hata yapılıyor!!!
Bu tavsiyeler genel geçer tavsiyeler olarak görülüp kanıksandığı için kanıksanmış ancak bilimsel geçerliliği olmayan bir çok diğer hastalıklara faydalı olacağı düşünülmüş / tecrübe edilmiş ancak bilimsel bir çalışma yapıl(a)madığı için tedavi ettiği ortaya konmamış çözüm yolları da modern tıp (kanıta dayalı) tedavi yöntemleriyle KARIŞMAKTADIR!!!
Elbette geleneksel uygulamalara saygı duymak gerek!
İlaçlar var olmadan önce de insanlar hastalanıyor ve tedavi ediliyordu. Bu o dönem bilge ve şifacı insanların kültürel olarak edindikleri bir bilgi birikimi sonucu oluşturdukları çözümlemelerle sağlanıyordu. Ki bunlardan ağrıyan yerin ovulması, yaranın enfeksiyon kapmaması için dağlanması, burkulan yere iyileşmesi için taze et konması… gibi yöntemler bu zamana kadar gelenlerdir.
Geçmişten günümüze hala aktif olarak uygulanan “geleneksel tıp uygulamaları” (günümüzde”tamamlayıcı tıp” diyoruz ama hiçbir zaman “alternatif tıp” olmamalı!!!) arasında başta Akupunktur olmak üzere, fitoterapi (bitkilerle tedavi), apiterapi (arı zehri ile tedavi), sülük tedavisi, kupa tedavisi, refleksoloji gibi uygulamalar günümüzde Sağlık Bakanlığı kontrolünde uygulanmaya devam etmektedir.
Ancak bu uygulamalar yanında ehil olmayan (sadece doktorlar değil!) kişiler tarafından bitkisel kökenli olduğu iddia edilen bir takım destek ürünleri de iddialı şekilde ilaç piyasasında yer edinmeye çalışmaktadır. Sorun ilaç piyasasının bölünmesinden çok daha öte, bu ürünlere güvenerek kullananların canlarını tehlikeye atmaktadır.
Peki Destek Ürünleri Nedir?
Destek ürünleri bitkisel olduğu iddia edilen bir takım ham maddelerin karışımı ile belirli bir hastalık için üretilmiş olan ürünlerdir. İLAÇ DEĞİLDİRLER!
İlaçların etkinliği bir çok ileri düzey bilimsel çalışmalardan geçip kendini kanıtlayamadığı sürece kabul edilmezler. Doktor önereceği ilacın tedavi etkisi hakkında bilgi sahibidir ve daha önceden de tıp öğrenimi esnasında ilacın ne gibi olumlu olumsuz etkileri olacağını öğrenmiştir. Hangi durumda ne kadar ve ne süre ile verileceğini, yan etkilerinin neler olduğu, doz ayarlamaları ve toksik etki oluşma aralığı hakkında bilgilidir. Dolayısıyla bir kimyasal bile olsa ilacın hasta için fayda eden dozda verilmesi şifa arayan için önemlidir.
Destek ürünleri ise SADECE BİR İDDİA’dır!
İçeriği tam olarak belli olmayan, satılırken dahi destek ürünü olarak Tarım Bakanlığı onayı bulunan bu ürünlerin etkinlikleri ortaya konmamıştır. Etkinliği yapılacak çalışmalarla ortaya konabilmiş olsa zaten “ilaç” olarak sınıflandırılarak Sağlık Bakanlığı onayı ve hekim tavsiyesi ile satılırlardı.
Destek Ürünleri için mutlaka Sağlık Bakanlığı ve Hekim Onayı gerekir mi?
Her birey kendi beslenmesinden sorumludur. Adı üstünde bu ürünler besin takviyesi veya destek ürün olarak satıldıklarından bunlar için Sağlık Bakanlığı onayına gerek yok. Hekiminiz sizin için bu ürünleri önerebilir. Ancak bu öneri sizin yüzde yüz iyileşeceğiniz anlamına gelmez. Tedavinizi bölmeyecek/aksatmayacak şekilde bir takviye olarak kullanabilirsiniz. Asıl tedavi hekiminizin sizin için önerdiği ilaçlardır.
Henüz Çözümü Olmayan Hastalıklar ve Destek Ürünleri
Tıp her ne kadar ilerliyor olsa da ne yazık ki bazı rahatsızlıkların önüne geçecek henüz bir ilaç veya uygulama bulunamamış olabiliyor. Çaresiz bir çok hasta da ne yazık ki derdini ilaç dışı destek ürünlerinde arıyor.
Obezite (şişmanlık) bunların en başında geliyor. Çeşitli diyet önerilerine ilave piyasada bir çok zayıflama ürünü bulunuyor. Bunlardan pek çoğunun kontrolsüz kullanımına bağlı can kayıplarına uğrattığını gördük.
Allopesi (kellik) yine destek ürünü avcılarının hedef aldığı bir rahatsızlık. Ünlü sanatçılardan, politikacılara bir çok kullanıcısı olduğunu iddia eden ürünler hem ağız yolundan hem de bölgesel tatbik edilerek kullanılabiliyor.
Empotans (iktidarsızlık) ve cinsel isteksizlik için bilinen bir kaç otla yapılıp solüsyon haline geitirilmiş bu ilaçların ne kadar etkili olduğu konusu muallak. Sorulduğu zaman kişiden kişiye farklı sonuçlar alındığı söylense de bu rahatsızlıkların asıl altında yatan nedenin psikiyatrik olduğu ve öncelikle bu rahatsızlıktan dolayı bir psikiyatri uzmanına başvurulması gerektiğini söylemeliyim.
Cilt Hastalıkları (vitiligo, akne, lekeler, skar izleri…) içinde kozmetik sektörü boş durmuyor ve habire yeni ve doğal(!) ürünler ortaya çıkarıyor. antioksidanlı/DNA onarıcılı birbirinden farklı bu ürünler yerine öncelikle bir dermatoloji uzmanına görünmekte fayda var.
Mutlaka İlaç / Destek Ürünleri Mi? Başka Tedavi Yöntemleri Yok Mu?
Modern tıbbın yetemediği durumlarda veya tedaviye yardımcı olmak amacıyla belirsiz destek ürün veya tedavilerin yerine Sağlık Bakanlığı tarafından sertifikalandırılmış hekimler tarafından uygulanan Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları sizin işinizi daha iyi görecek ve en azından hekim kontrolünde rahatsızlığınızın tedavisine çözüm bulunacaktır.
Kellik, iktidarsızlık, cinsel isteksizlik, şişmanlık, sigara bırakma, kırışıklık, cilt lekeleri gibi daha sayamayacağım bir çok rahatsızlıkta akupunktur’un işe yarayacağını biliyor muydunuz? Bir kaç seansla etkisini hemen görebileceğiniz ve hekim gözetiminde tedavini sürecek bu uygulama ile sağlığınıza daha güvenle kavuşabilirsiniz.
Destek ürünleri her ne kadar reklamlar göz boyayarak etkilerinin güçlü olduğunu ve çok fazla fayda göreceğinizi söyleseler de emin olun gerçekten o kadar etkili olsalardı bu kadar reklama ihtiyaç duymayacaklarını görürdünüz…
Dr. Fatih Hakan ÇAM