Günümüzde çocuklarda sağlıksız beslenme uzmanların en çok dikkat çektiği konular arasında yer alıyor. Bunun yanında ayrıca çocuklardaki yetersiz su tüketiminin de bir sorun olduğuna dikkat çekmek gerekiyor. Aslında ele alındığında her iki durumunda beraber değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü beslenmeyle beraber sıvı ihtiyaçlarımızı da karşılıyoruz. Aileyi bir bütün olarak görmeli, beslenme alışkanlıkları ve sıvı tüketme eğilimlerini beraberce düzeltmeliyiz.

Son yıllarda biz yetişkinleri ne kadar endişelendirse de “obezite” çocuklarımız için de büyük bir sağlık sorunu haline gelmeye başladı. Çocuklarda obeziteye neden olan etkenlerin başında ise yemek saatlerinin düzensizliği, bol yağlı kızartma ve gazlı içeceklerin aşırı tüketimi geliyor. Aslında kültürel yeme alışkanlıklarımızın değişimi nedeniyle böyle bir sorunla karşılaşıyoruz. Mesela ailelerin çocuklarının sıvı ihtiyacını karşılarken su yerine gazlı içecekleri tüketmelerine izin vermesi, son derece sağlıksız gelişime neden olmaktadır. Bu bağlamda ailelerin çocuklarına rol model olması gerekiyor çünkü çocuklar ailelerinden ne görürse onu yansıtıyor. Evde bulunan yiyecekler ve düzensiz yemek saatleri ebeveynlerin sorumluluğunda olduğundan çocukların yeme alışkanlıkları da aileleri belirliyor. Şu an obez olan erişkinlerin %40’ının aslında çocukluk çağında obez olduğu bilinmekte. Bu nedenle, aileler sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sadece çocuklarına değil, kendilerine de uygulamalılar.

Çocuğunuz “Susadım” demeden su içirin

Yaz aylarında sıcaklığın artması ve okulların tatil olmasıyla çocukların enerjilerinde artış olacağından bu aylarda su tüketimine dikkat edilmeli. Özellikle çocuklar oyun oynarken 20 dakikada bir su tüketmesi gerekir.

7-8 yaşındaki kız ve erkek çocuklarının sıvı gereksinimi 1 litredir.

9-13 yaş grubundaki kız çocuklarının ortalama sıvı gereksinimi 2 litre iken erkek çocuklarınınki 2,2 litre’dir.

Çocukların susamasını beklemeden su içmelerini sağlamak gerekir. Çocuklar susama hissini kontrol edemeyebilir. Fiziksel aktivitesi yavaşlayan, çabuk yorulan, ağız kuruluğu gelişen, zamansız uykusu gelen, idrar çıkışı/miktarı azalan ve idrar rengi koyulaşan, kabızlığı olan çocuklarda hafif veya orta şiddette sıvı kaybı gelişmiş olabilir.

Yetişkinlere göre susuzluktan daha fazla etkilenen çocuklarda sadece fiziksel değil, aynı zamanda konsantrasyon düşüklüğü ve öğrenme güçlüğü gibi zihinsel sorunlar da görülebilir.

Su Mu? Kola Mı?

Çocukların su yerine kendilerini daha ferahlattığını düşündükleri gazlı içecek tüketmeleri son derece zararlıdır. Bu konuda aileler çocuklarına iyi örnek olmalı mümkün olduğunca susama hissinin suyla giderilmesi gerekir. Sadece gazlı içecekler değil, yapay tatlandırılmış kaynağı belli olmayan meyve suları veya dondurmalar da çocuklar için tehlike oluşturmaktadırlar.

Ne yapabiliriz?

Her şeyin yapay ve endüstriyel olduğu olduğu ortamda öncelikle kendimiz bir şeyler üretmeli ve bildiğimiz şeyleri tüketmeliyiz. Yemek ve içmek bir alışkanlık olduğundan bu alışkanlığımız ne kadar sağlıklı olursa çocuklarımız için de güzel bir miras bırakmış oluruz.

Gazlı içecekler yerine meyve suyu, yapay/hazır meyve suları yerine evinizde kendinizin hazırladığı meyve suları, bunların hiç birini bulamıyorsanız sadece su tüketmenizi öneririm. Bunların dışında ayran, şalgam, soda gibi diğer içeceklerin de alternatif olduğunu vurgulamak isterim. Tabii ayranın kendi yaptığınız yoğurttan elde etmeniz makbul. Keza sade sodaya limon sıkıp içmek varken limonlu soda içmenin de çok bir anlamı olduğunu düşünmüyorum.

Yazıma son verirken meyve suyu hakkında şu notu düşmeden edemeyeceğim. Annem biz henüz küçükken bol bol vişne reçeli yapardı. Kahvaltıda ekmek üzerine sürülmüş taze vişne reçeli gibisi yoktur. Ancak bol bol vişne reçeli yapmasının şu güzelliği vardı: Sokakta top koşturduktan sonra kan ter içerisinde eve geldiğimizde reçel sulandırılıp tatlandırılarak sağlam ve doğal bir içeceğe dönüştürülebiliyordu. :))

Related Posts

Please fill the required fields*